Biz farklıyız. Çünkü biz ERBAALIYIZ...

Erbaa Sözlüğü

Erbaaazalan sırada Anlamı Eski Türkçesi
:Arsınmak: Nazlanmak.
:Arsız Eniş: Acem Lalesi
:aş: Çorba, ekmek, yemek.
:Aşkana: Mutfak
:Aşurma: Kulplu kazan. Büyük kazan.
:avara: İşi olmayan, avare.
:avlu: Evin girişi, hol.
:avu-ağu: Zehir. ağu
:avuz: Doğum yapmış ineğin süt kesiği.
:aygül: Ayçiçeği.
:aylar: Zemheri (Ocak), Gücük (Şubat), Mart (Mart), Abrul (Nisan), Mayıs (Mayıs), Kiraz Ayı (Haziran), Orak Ayı (Temmuz), Ağustos (Ağustos), İlk Güz (Haç Ayı'da denir) (Eylül), Orta Güz (Avara'da denir) (Ekim), Son Güz (Koç Ayı'da denir) (Kasım), Karakış (Aralık).
:aze: Kalça,kaba yer.
:Baarsuk (Bağarsuk): Bağırsak. (Eski Türkçe) bağır (iç organlar) (Eski Türkçe) bagırsak, DLT. bagırsuk, Kzk. bawırsak, Krg. boorsok, Tat., Özb. içek, Uyg. işey. Türkçe bağır/böğür (karaciğer, göğüs) isimleri ile bağır-, böğür- filleri kökteştir. - sa eki, üzerine geldiği isimlere “istek” anlamı katan bir fiil yapma ekidir. bagır-sa-: hoşlan-, canı çek-, acık-. -k ise isim yapma ekidir (bagır-sa-k). Söz konusu organ, göğüs kafesinin altında bulunduğu, sindirim sisteminin bir parçası olduğu ve ses çıkardığı için bu şekilde adlandırılmış olmalıdır.
:badal: Merdiven basamağı.
:badik-badi: Kaz yavrusu.
:bağırdak: Bebek sarma bezi. bağıldak: Beşikteki çocuğun düşmemesi için beşiğe sarılıp bağlanan, kumaştan yapılmış enli bağ.
:bakır: (1) Su kabı, bakraç anlamında. (2) Kimyada bir element. bakır: (1)Kızıl renkli element, (2) Çin parası.
:Bakraç: Küçük kova
:balak: Kömüş, manda yavrusu. balak: (1) Kömüş, manda. (2) Pantolon (Türkmence). (3) İçdünin, beçesi, baldırak, ayağı çıplak, hafi, sak (Çağatay Türkçesi).
:baldırcan-badılcan: Patlıcan. Azerice: badımcan (az), Kırım Tatarca: patılcan (crh), Eski Türkçe: bütüge (tr), Tatarca: baqlajan (tt)

Sayfalar