Biz farklıyız. Çünkü biz ERBAALIYIZ...

Erbaa Sözlüğü

Erbaaazalan sırada Anlamı Eski Türkçesi
:Boduç: Kara bakla.
:boğazsak (boğarsak): Obur, çok yiyen.
:boğün: Bugün.
:böğür-bağır: Göğüs ile çene altı arası. Boğuk.
:bostan: 1. Bahçe, 2. Karpuz
:boyunbağı: Atkı, kaşkol.
:bük: Arazi, tarlaların bulunduğu alan. Bük
:bürük: Boydan örtü. Heybenin ilmeği yada donun uçkuru gibi şeylerin ucuna sarılan sicim.
:buymak: Çok üşümek.
:Buzalacı: Buzağı yapmaya elverişli inek.
:büzük: 1. Kalça, kaba et. 2. Büzülmüş, kırışmış.
:Caf caflı - Cof coflu: Her haliyle güzel, alımlı.
:Çağ: Çocuk.
:Cağ-Cağlık: Lavabo,banyoluk.
:Çapula: Yemeni
:çaput - çabut: Bez parçası.
:çatmak: 1.Yetişmek (Sen git ben çatarım (yetişirim) sana.) 2.Sataşmak. 3.Sinirlenmek (Kaş çatmak).
:cazu: Kötü kadın, cadaloz.
:çeküç: Çekiç.
:Çelpeşük: Karmaşık, karışık.

Sayfalar