:Zebide: |
Zübeyde. |
|
:Yüklük: |
Malzeme konulan yer. Yastık, yorgan koymak için, bulgur, aşlık, un vs.. koymak için kullanılan yer. Önceleri altına taş koyup üzerine bir tahta uzatarak yerden yüksek yapılan yer. |
|
:Yeğnicek: |
Geveze, şakacı, boş konuşan manalarında kullanılmaktadır. |
|
:Sönge: |
Fırına ekmeği koymadan önce fırını ekmeği süpürmek için kullanılan araç. Genelde paçavradan yapılır. |
|
:Ösevi (Osevi): |
Bir tarafı köz olmuş bir tarafı yanmakta olan ateş. |
|
:Dirgen: |
Ekini patoza atmaya yarayan alet. (Harmana giren porsuk dirgene dayanır.) |
|
:Davun: |
Bir tür yemiş, çitlembik. |
|
:Daermen: |
Değirmen.
*Bazen dağmen, daemen diye de söylenmektedir. |
|
:Dadanmak: |
Bir şeye alışmak, süreklilik haline getirmek. (Bu da buralara eyi dadandı ha.) |
|
:çur: |
Oyundaki hak, can. |
|
:Culuk: |
Hindi |
|
:çük: |
Pipi. |
|
:cücük: |
Civciv, kuş yavrusu. |
|
:Çoşdar: |
Laf getirip götüren, dedikoducu, fitneci. |
|
:çoşdal: |
Çok konuşan, geveze, boş laflı. |
|
:coruk: |
Zayıf, sıska, bk. dırık. |
|
:cortlamak: |
Bozulmak, kötü olmak. |
|
:çördük: |
Armudun en küçüğü, küçük armut. |
|
:cor: |
Fıtık. |
|
:çor: |
Salamura yaprağın tuzlu suyu. Çorlamak: Salamura yapmak. |
|