Biz farklıyız. Çünkü biz ERBAALIYIZ...

Tokat'a Deprem Uyarısı

erbaaliyiz kullanıcısının resmi
5 Mart, 2013 - 00:38 -- erbaaliyiz

TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası Tokat İl Temsilcisi Taha Yasin Yüzbaşıoğlu, uzun süredir sismik aktivite olarak sessiz olan Tokat bölgesinde yakın zamanda meydana gelen 4.7 ve 4.9 büyüklüğündeki iki depremin bir ikaz olarak kabul edilmesi gerektiğini söyledi.

‘1-7 Mart Deprem Haftası’ dolayısı ile açıklamalarda bulunan Yüzbaşıoğlu, deprem bölgeleri haritasında Türkiye’nin yüzde 92’sinin deprem bölgeleri içerisinde kaldığını ve nüfusumuzun yüzde 95’inin ise deprem tehlikesi altında yaşamakta olduğunu kaydetti. Türkiye’de son 60 yıl içerisinde depremlerden yaklaşık olarak 60 bin kişinin hayatını kaybederken, yaklaşık 41 bine yakın binanı ise yıkılmış ya da ağır hasar görmüş olduğunu belirten Yüzbaşıoğlu, Tokat’ın da deprem bölgeleri haritasında 1.derecede deprem bölgesinde yer almakta olduğuna dikkat çekti. Tokat şehir merkezine 30-35 kilometre mesafe bulunan Kuzey Anadolu Fayı (KAF), Ezine Pazarı Fayı ve Almus Fayı’nın etki alanı içerisinde olduğunu ifade eden Yüzbaşıoğlu, “Bu fayların geçmişte oluşturduğu depremler sonucunda ilimizde büyük hasarlar ve can kayıpları meydana gelmiştir. Bünyesinde bulunduğumuz Orta Karadeniz Bölgesi sınırlarında yer alan Kelkit Vadisi’nin adı deprem bilimciler tarafından deprem vadisi olarak adlandırılması, bölgedeki riskin büyüklüğünün bir göstergesidir. Ayrıca uzun süredir sismik aktivite olarak sessiz olan bölgemizde yakın zamanda meydana gelen 4.7 ve 4.9 büyüklüğündeki iki deprem bir ikaz olarak kabul edilmelidir” dedi.

Yüzbaşıoğlu, deprem ve diğer afetlere karşı bina sağlamlığının yanında bina ve binanın oturduğu zeminin uyumu da dikkat edilmesi gereken en temel unsur olduğunu ifade ederek, “Bu konunun daha detaylı olarak irdelenmesi ve daha dikkatli uygulanması gerekmektir. Binaların statik hesapları yapılırken mutlak surette zemin etütlerinden elde edilen zemin özelliklerine dikkat edilmeli ve hesaplamalar bu verilerin ışığında yapılmalıdır. Aksi takdirde bina ve zeminin uyumu sağlanmadığı sürece riskin ortadan kalktığını söylemek sağlıklı olmayacaktır” diye konuştu.

Haber: İHA